30 Eylül 2012 Pazar

Önlüksüz çıkmam abi




  Salyası yüzünden  bütün gün önlüğü ile yapışık yaşıyor bu ara Nil. .Diş çıkarmadan önce olurmuş bu salya,kaşıntı da cabası..Kaşıyıcısı olmadığı zamanlarda emziğinin arkası ile kaşıyor tabi bu arada önlüğü sırılsıklam oluyor. Çok memnunum diğer önlükler gibi önünde toplanmıyor. Islandı diye sık sık kıyafet değiştirmek zorunda da kalmıyorum ikili satıldığı için birisi çok ıslanırsa hemen yedeği hazır.Bilmiyorum nereye devam edecek kadar bu salyalı günler...

26 Eylül 2012 Çarşamba

Rapunzel olacaktı


 
    Onu ilk gördüğümde çok şaşırmıştım hiç bu kadar saçlı olacağını düşünmemiştim.Dökülür dediler ama inanmadım.bu kadar saçın hepsi dökülür mü hiç..Dökülürmüş..Kızımın neredeyse hiç saçı kalmadı..Birden bu kadar çok döküleceğini hiç ummazdım.Geri gelsin artık saçları. Toka takamadığımız için erkek sanılmak istemiyoruz artık:)

25 Eylül 2012 Salı

Kaçak günlerin özeti

     Kızım 1hafta sonra 5.ayını bitirecek..Bu arada çok şey değişti tabi..En başta düzeni değişti her sabah ananesine gidiyor.Onlara alışıyor.Hafta sonu bizimle birlikte pazartesi tekrar onlara alışmaya çalışıyor pazartesi sendromu yaşıyor uykusu düzensizleşiyor ama salı günü her şey tekrar yoluna giriyor...Bence kafası karışıyor kiminle kalacağı konusunda..Okuldan geldiğimde bir süre yüzüme bakmıyor.Şaka gibi.Önceleri tesadüf sanıyordum ama eminim artık bana küsüyor...Yarım saat falan sürüyor.Yırtınıyorum şekilden şekle giriyorum bakması için.Arkadaşlarım söylerdi ama daha çok küçük Nil anlayamaz derdim ama doğruymuş resmen küsüyor..
  Bu arada süt sağmak gerçekten çok zor bir şeymiş..Önceden sütüm yok diye kaygılanmazdım çünkü bebek eninde sonunda sütünü çekebiliyor.Ama pompalar maalesef bebekler kadar iyi değil.Bazen sütüm var biliyorum ama pompaya gelmiyor..E doğal olarak moralim bozuluyor artık su şişesiyle dolaşıyorum.
  Geçen hafta sonu çıralıya gittik.bu kez Nil denize girmedi.Bize de hiç problem çıkarmadı ,hatta çook eğlendi.Artık tükürüklerini hiç saklamıyor bol bol tükürüyor..Önlüksüz dolaşamaz olduk.Tükürükleriyle baloncuklar yaparak konuşmaya çalışıyor.Başka bir postumda o görüntülerini de koyacağım.


Şebnem teyze ile Çıralı

Pijamalı saçsız Nil

emzik ağıza doğru uykuya
    Kızım artık pijamalarını giyip uyuyor.Ee nede olsa artık büyüdü.Bu ilk pijaması ona çok yakıştı.Birde annemin dediğine göre artık biberonunu da kendi tutabiliyormuş.İşte onu ben göremedim.Çalışan anne olmak böyle bir şey sanırım..Daha neler neler kaçıracağım değil mi?

12 Eylül 2012 Çarşamba

Gurur

  Tamam en çok Nil ama canım öğrencilerimden bahsetmemekte olmaz..Daha mini minikken tanıdığım
kocaman olup geçen sene gözyaşları içinde mezun ettiğimiz meleklerle aramda çok ayrı bir bağ var..3 sene boyunca çok şey paylaştık.Bazen kızdım bazen azarladım ama hep bildiler hep onlar için olduğunu..Her biri ayrı sevimli,terbiyeli,sevgi dolu,birbirine bağlı,çalışkan,zeki,sosyal,eğlenceli çocuklar..Şimdi liseli oldular ama okula her ziyarete geldiklerinde kollarımızı açar kocaman güler sarılırız..Hatta bir tanesi Nil e hamileyken yalvarmıştı ne olur ismini benim ismim koyun ismi Deniz olsun demişti ama Nil in ismi çoktan hazırdı.Şebek her gün aradı bir daha düşünün hocam diye.Neymiş o bakacakmış:)O kadar istemiş ki artık Nil Denizle aynı gün doğdu..Doğdu diyince...Doğum günüm de bile sabahın köründe Galatasaray da okuyan Gülce dersine girmeden arar hatırlatır unuttuğum doğum günümü..Ben şimdi nasıl unuturum bu melekleri mezun ettim diye..Çok seviyorum onları..Çok isterim Nil de onlar gibi olsun..Bahsedemediğim onca hikaye buraya sığmayacak onca fotoğraf var.O yüzden birkaç tanesini seçmek zorunda kaldım.
             Şimdi ise yeniden başladım başka melekleri alıp büyütüp mezun etmek için..Onları da anlatan yazılarım  olacak sene içinde...


Deniz Meleği

Gülce Meleği

Melis Meleği

Mehmet Emre Paşası

10 Eylül 2012 Pazartesi

Objektif














Çalışan Anne

Artık kuzuma anneannesi ve dedesi bakıyor.Seminer döneminin ilk haftası bitti.Ben yarım gün çalıştım.Sabahları anneme  ve babama bıraktım Nil i.İlk defa bu kadar uzun süre ayrılacağım için biraz tedirgindim açıkçası,hem onun hem de bizimkilerin adına..Sanki benden başka kimse ona bakamazmış gibi geliyordu ama yanılmışım.Hanımefendi halinden pek memnunmuş hiç ağlamıyor hemen uyuyormuş.Bizimkiler de pek memnun halinden sanki torunları değil arkadaşları..Sohbetler muhabbetler ..Ellerinden düşürmüyorlar,hatta ben eve geliyorum artık yorulmuşlardır kızımla ben ilgileneyim diyorum,yok en ufak bir yorulma belirtisi..Hayretler içerisinde kalıyorum,nasıl bir enerjidir bu..Annem diyordu zaten ben sizi bu kadar sevmedim diye..
       Öğle yemeğini okulda yedikten sonra revire inip süt sağma işine girişiyorum.İlk birkaç gün 80 cc geldi ama sonraları 100-125cc yi buldu.Buzdolabına attığım sütü çıkarken alıp ertesi gün için anneme veriyorum.Eve gidince kızımı emziriyorum.Düzeni böyle oturttum şimdilik. Problem yok..Bakalım okullar açılınca nasıl bir düzen tutturacağız.

Bodrum Tatili

     Gitmez olaydım görmez olaydım diyebileceğim bir tatildi son günü hariç..Gider gitmez çok şiddetli  rüzgar yüzünden dalgalı bir deniz karşıladı bizi.Otelimiz tam bir hayal kırıklığıydı.Birer Antalyalı olarak nasıl böyle bir oteli tercih ettik hala anlamış değilim.Siz siz olun denenmemiş bir otele gitmeyin.Ana binada kalmayı beklerken taş evlere verilmekle başladı herşey.Odamızın temizlenmesini beklerken birşeyler yemek için gittiğimiz yerin pisliğini ve personelin suratsızlığını görünce eyvah dedik.Buzdolabında su olmayan ve 4 gün boyunca gelmeyen odamıza geçince rahatlarız sandık ama esas rahatlamayı asansörde kalınca yaşadık.Neyse oradan da kendi çabalarımızla çıkınca yaşadığımıza şükrettik..
   Tek bir gün bile otelde vakit geçirmedik.Bitez ve Torba ya gittik denize girmek için.Bitez biraz soğuk ve rüzgarlıydı.Torba tam bize göreydi denizi sıcak ve sakin.Akşamları ise bodruma indik gece hayatının tadını tabiki de çocuklu aileler olarak bitez dondurmacısında ve cafeler de çıkardık.Her ne kadar olaylı ve macera dolu bir tatil olsa da tatil candır diyerek tatilimizi birgün daha Torbada kalmak üzere uzattık ve güzel Antalyamız'a geri döndük..Anladım ki Side deki plaj hiç biryerde yok...





 

9 Eylül 2012 Pazar

Nil 4 aylık

 Biliyorum biraz geciktim yazmakta.4.ayı ile ilgili gelişmeler not tutulacaktı gününde ama çalışmaya başlayınca yeniden bir düzen kurmak gerekti.(iç ses)
        4.ay kontrolü için pazartesi günü doktora gittik. Nil 6 kilo 115 gr ve 63 cm olmuş.Doktorumuz sekme atladığını söyledi.Bütün kontrolleri yapıldı.Rotarix2 aşısı yapıldı.Nörolojik açıdan 5 aylık bebek gibi dedi nasıl dedim?Tuttu ellerinden kaldırmaya çalıştı bizimkisi hemen kalktı oturdu.Göz takibinin ve tepkilerinin çok iyi olduğunu söyledi.
       Çalışmaya başlayacağım için süt bırakacağım. 100 120 cc  3-4 saat arayla yetermiş.Daha önce hep memeden emdiği için ne kadar içtiğini bilemiyor insan.Ek gıdaya geçmeyelim sütün gayet iyi diyince mutlu mesut ayrıldık hastaneden..
         Ama ertesi gün Nil in burnunda akıntı,hapşuruyor öksürüyor..4.ay aşılarını ertelemek zorunda kaldık birkaç gün bu yüzden.Burun açıcı damlalar,burun aspiratörü elimizden düşmedi.Allahtan ateşlenmeden ve ilaç kullanmadan atlattık.Bu ay demir damlasına başlamamız lazım ama bazı damlalar toplatılmış o yüzden sağlık ocaklarında ücretsiz verilen bu damlalara doktorların güveninin kalmamış.O yüzden doktorumuzun önerdiği başka bir demir damlası almak durumunda kaldık.
   Gelişmeler:Nil artık emziğini çıkarıp takabiliyor.İnsanlara sürekli gülücükler saçıyor kimseyi kırmıyor kimi görürse gülüyor..sesli gülmeye de başladı bu arada


8 Eylül 2012 Cumartesi

Kaş tatili

    Zar zor hazırlanan bavuldan sonra düştük yollara..Aklımda bir sürü soru acaba nasıl olur 4 aylık bebekle tatil?Yolda huzursuzlanıp ağlar mı?Ağlarsa ne yaparım?Hasta olur mu?Kaç dakika denize girebilirim?Acaba uyur mu?Tatil güzel geçer mi?Geçti de gitti maşallahhh....
       Kaş merkezde bir pansiyonda kaldık.Gidenler bilir merkezde plajı yoktur Kaşın.Plajda denize girmek istediğimiz için Nil i slinge kendimizi de tekneye atıp limanağızda bulunan Delos beach e gittik.Çok sakin tam çocuklu aileler için bangır bangır müziği olmayan güler yüzlü insanların olduğu bir cennet.Barmenimizin kokteyllerini de övmeden geçemeyeceğim.Hatta orada kalmadığımıza da çok pişman olduk.Ama çok geçti yer bulamadık.Akşam olunca tekrar merkezdeki kahvaltısı zayıf pansiyonumuza geri döndük.
    Nil orada denize girdi.Suya aşık olan kızımın ayaklarını durduramadık heyecanından..Teyzesiyle gün batımında pozlar verdi...Açık hava  iyi geldi sanırım bol bol uyudu..O uyurken ben denizin güneşin tadını çıkardım. .Korktuğum şeyler başıma gelmedi..Nil bu tatili sevdi...
    Akşam yemekleri için ise 3 gün 3 ayrı yere gittik Bahçe Balık,İkbal ve Sultan Garden.En sevdiğim ise Sultan Garden oldu..Tavsiye edilir.Diğerleri hakkında eleştirilerimi buraya yazmak istemiyorum.Trip advisordan  okursunuz.
        Kısacası problemsiz, harika bir Kaş tatili geçirdik.Hatta ne kadar harika olduğunu oradan ayrılıp Bodruma geçince çok daha iyi anladık.Keşke gelmeseydik dediğimiz Bodrum tatilini pardon maceramızı da anlatacağım sonra...






kankalar


kardeeşşşşş

o beyaz şeyler köpük mü?eğilip bakmam lazım

haydii denizeee

ohh be duşumu da aldım