15 Kasım 2013 Cuma

Oooo 18 aylık oldumm

 Nasıl girsem bilemedim.Uzun zaman yazmayınca böyle oluyor sanırım.Zaman geçiyor Nil durmuyor.Hızına yetişmek zor.Bence kocaman oldu.Çünkü artık ne söylesem anlıyor.Beni yine hiiç üzmüyor.Bu ayın en güzel sürprizi ise nazarım değmesin itiraz etmeden yiyor.Çiğnemeyi,kendi başına yemeyi,çerez kıtırdamayı 'onun tabiriyle çıtıy çıtıy..'öğrendi.Dili açıldı,kendini ifade etmeye başladı.Canı sıkılınca ona aldığım daha doğrusu Ayça teyzesinin aldığı önceleri pek merak sarmadığı sonra rafa kaldırdığım kitapları oku oku diye yanıma getirmeye başladı.Bebeklerini nenn nenn yaptırmacalar.Anaaane ve dedesine kur yapmalar,Nigar çok öpmeye başlayınca didaar didaaar diye isyan etmeler dadından yenmeyen yanları.Kalabalık olsun ,herkes birarada olsun,sohbet muhabbet olsun bizimki de ortada şebeklik yapsın,değmeyin keyfine.Üst komşumuzun kızına Emine diye seslenmesi,ay lav yuuuuu diye dudaklarını öpülesi moda getirmesi ise bizi mest eden çok güzel hareketlerinden en gözdeleri.Yolda onunla yürümek,gezinmek ise mesele.Çünkü insanlara laf atmaktan abi,abla,hav hav, miyav ,bebe demekten,ben de onu beklerken işte direkten hallice...  Hadi kızım ,evet kızım,hay allah nerden çıktım dışarıya kızım,hadi bak orada da bir sürü var onlardan,gel gidelim şeklinde geziye başka atraksiyonlar ekleme çabası ile meseleyi çözen,vicdan azaplı çalışan anne...
    Bu arada ne anne var ne baba.Dül  ve memet..Arada çok işi düşerse bana anne der ama Mehmet iyice kanka artık..Komik bir şey görsün,sabah yatağında sıkılsın başlar düül düül.Bak yada gel dercesine..Veya gezmeye çıkacağını anlayınca üstümü değiştirmeme bile fırsat vermeden dizlerime sarılıp düül düül sen bir harikasın dercesine:)


  Tabi ki yeni edindiği hafif sinir katsayımı arttıran yanları da var.Mesela çok sakin geçen,hatta doktorumuzun takdirini kazandığımız rutin kontroller artık ufaktan sıkıntılı anlar yaşatacak kıvamda.Ama onun da var bir sebebi.Geçen ay hastalanınca en yakın doktorda alınca soluğu başka doktorun elleri pek açmadı Nili.Doktorumuz Aşkın ın doktor olduğunu böylece anladı.Artık ona da tedbirli yaklaşıyor uyanık.
   Sonra nerden açtıysam öğretmenler odasında Nil in üstünü örtmediğinden şikayet edince,yatağının üstüne battaniye ört rahat edersin tavsiyesiyle yeni bir gece hayatına merhaba dedim.Nil o gece uyandı ve o türbe gibi gerdiğim battaniyeden korktu ve yatağına bi süre giremedi.Geceler anlamını yitirmesin diye ben de onu yatağıma almak zorunda kaldım malum ertesi gün...Şu ara fena değil sanırım yavaş yavaş unutuyor türbe kabusunu.
  Yaptığımız diger rutinlere gelirsek.Günde bir damacana süt versen banamısın demez.Ama bir kez öğle uykusundan bir kez de gece uykusundan önce süt süt.süt süt ikilemesi ile beyin hücrelerimi azaltan tekrarlarını minumuma indiriyoruz.Gece süt  aktivitemizi ise bu ay itibariyle bitirmiş durumdayız.Plak SÜT SÜT.SÜT SÜT demeye başlayınca annecim bitmiş diyorum o da tamam deyip uykusuna devam ediyor.Belki iştahımızı buna borçluyum kim bilir.
  Şimdi ilk hedefim emzik ama biraz beklemem lazım sanırım şu aralar ona ve onu kullanan herkese aşık.EM aşağı EM yukarı.Sanırım biraz geç kaldım.Unuttum onu çocuğun ağzında.)